Seminerde Olmak Ya da Olmamak: ‘‘Öğretmenlerin Seminer Dönemlerinin Etkililiği Üzerine Nitel Bir Çalışma’’

Millî Eğitim Bakanlığı her yıl okullarda bir hizmet içi eğitim faaliyeti olan bakanlığın mesleki çalışma olarak isimlendirdiği öğretmenler arasında da seminer dönemi şeklinde adlandırılan bir uygulama yapmaktadır. Bakanlığın seminer dönemleri ile ilgili amaçları ve öğretmenlerin bu dönemlerden beklentileri eğitim öğretim süreci adına önem arz etmektedir. Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin Nisan, Haziran, Eylül ve Kasım aylarında Millî Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı çerçeve plan dahilinde katıldığı seminer dönemlerinin etkililiğinin değerlendirilmesi ve seminer dönemlerinin daha faydalı olabilmesi için neler yapılabileceğinin belirlenmesidir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Kocaeli ili Gebze ve Çayırova ilçelerinde farklı okul türlerinde ve branşlarda çalışan 5 öğretmen oluşturmaktadır. Katılımcılar amaçlı örneklem yöntemine göre belirlenmiştir. Araştırmanın verileri katılımcılar ile gerçekleştirilen görüşmeler ile toplanmış, mülakatlar ses kayıt cihazı ile kaydedilmiştir. Araştırmanın analizi sürecinde Moustakas (1994)’ın analiz adımlarından yararlanılmıştır. Bu araştırma sonucuna göre; öğretmenler seminer dönemlerini mesleki anlamda yararsız, eğitim öğretim süreci için ise faydalı bulmaktadır. Seminer dönemlerinde yapılan sosyal ve kültürel etkinlikler öğretmenler için olumlu görünürken okullarda gerçekleştirilen sunum çalışmaları ise gereksiz bulunmaktadır. Öğretmenlerin seminer dönemlerine yönelik görüşleri; hâlihazırda seminer planlarının yetersiz olduğu ve seminer planlarında öğretmen görüşlerinin alınarak seçimlik çalışmaların yapılması gerektiği yönündedir.

Pandemi sürecinde okul yöneticilerinin dağıtımcı liderlik davranışlarının öğretmenlerin motivasyonlarına etkisi

Salgın sürecinde uzaktan eğitime geçilmesi ve Covid-19 kısıtlamaları sebebiyle yaygınlaşan yeni ağlar ve uygulamaların ortaya çıkmasıyla okul idarecileri farklı platformlar aracılığıyla liderlik etme deneyimi yaşadılar. Bu durum liderliğin dağıtımcı ve işbirlikçi özelliklerini ön plana çıkarmaktadır. Geleneksel liderlik rolleriyle tek kişi tarafından yönetilen eğitim kurumlarının, beklentileri bütünüyle karşılayabilmesinin mümkün olmadığı bu noktada gündeme gelen konulardan biri dağıtımcı liderliktir. Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin pandemi sürecinde yaşadıkları sorunları ele almak ve öğretmenlerin, idarecilerin dağıtımcı liderlik davranışlarına ilişkin motivasyonlarını incelemektir. Araştırma nitel desenlenmiştir. Araştırma sonucunda ana tema olarak idare kaynaklı ve kişisel durumlar olmak üzere iki ana tema bulunmuştur. İdarecilerin kriz durumuna uygun davranmaması, aşırı sorumluluk, kurumda adalet, verimlilik ve karşılıklı sorumluluk durumları alt temalar olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin algılarına göre idarenin dağıtımcı liderlik davranışları öğretmenler için motivasyon kaynağı olarak bulunmuştur.